Bunun bir cevabı olmalı..

Sabah gazetesinde Yılmaz Özdil diye biri var; yüzü yabancı değil ama ismini hatırladığımı söyleyemem.. Aşağıdaki yazısı, büyük bir ihtimalle, benim okuduğum ilk yazısı.

Hazır bakmışken, diğer yazılarının da birkaç tanesini okudum. Hiç de fena yazmıyor bence. Kısa cümlelerle yazmak, anlamlı şeyler yazmak zordur; Yılmaz bey, bence, bunu iyi yapabilenlerden.

Yazıyı aşağıya alıyorum. Zülf-ü yare dokunmak ihtimali yüksek olduğuğundan, son iki cümlesini buraya alıp almamak konusunda hayli tereddüt ettim..

Türkiye sizinle gurur duyuyor!

"Ne malum PKK'nın yaptığı?"

Yeni moda bu.

Bombacı kız diyor ki...

"Öcalan'ı zehirlediniz, ben de intikam için hepinizi öldürmeye geldim."

Bunlar diyor ki...

"Ne malum PKK'nın yaptığı?"

Saralım makarayı biraz geri...

Manyağın biri cinayet işliyor...

"Milliyetçiler yaptı."

"Ulusalcıların işi."

"Jandarma parmağı..."

"Türk olmaktan utanıyorum."

Astsubayın bagajında tabanca çıkıyor...

"Derin devlete suçüstü."

"Çete."

"İşte hain."

"Ucu nereye giderse gitsin, kime uzanırsa uzansın, peşini bırakmayacağız."

Hatırlayın...

Büyükanıt'ı yargılamaya kalktılar.

Sonra...

Ankara'da bomba patladı...

"Ne malum PKK'nın yaptığı?"

"Teröristler yapsa, söyler."

"Halkı vurmaz ki onlar..."

"Derin devlet olamaz mı?"

Allah sizi inandırsın, biri aynen şöyle dedi:

"Bu saldırılar CHP'nin suçu."

6 şehit...

"Mayın, İtalyan olamaz."

"Evet, silahlar AB malı da... Bunda AB'nin ne suçu var? Ne bilsinler?"

"Komplo."

"İktidarı zor durumda bırakmak isteyen derin güçlerin marifeti olabilir..."

Ama en çok şunu beğendim:

"PKK'yı hedef gösteriyorlar!"

Yani, bu lafım basın ahlâkına ne kadar uyar bilmem ama... Hakikaten suratına tükürülecek adamsınız be kardeşim.

Yılmaz beyin yazdıklarını tıpatıp yazar mıydım; sanmıyorum.

Ama, işaret ettiği şeyi de görmezden gelemiyorum. Görmezden gelmek ne kelime, elle tutulacak kadar maddî hâle gelmiş bir hâl bu: Sağcısı, solcusu, liberali, dindarı, laiki, şaşkını, akıllısı.. herkes, ağzını açar açmaz, topyekun devlete çullanıyor..

Bu işte ciddi bir gariplik var... Sayılara bakacak olursam, devletin hatalı olduğuna hükmetmek işten bile değil.

Değil de, devlet dediğimiz şey de biz insanlardan oluşuyor. Akrabamız, komşumuz, okul ya da asker arkadaşlarımız.. yani, bizler...

Bizim ve bizlerin oluşturduğu bu devlet denen yapıyı bu denli yabancılamak ne anlama geliyor?

Buna verebileceğim hiçbir cevap hiçbirşeyin çözümü değil. Tersine, çok daha büyük sorunlara, felaketere işaret ediyor.

Aklımıza ne olduğunu anlamağa çalışıyorum..

Ne oldu da hepimiz birer şımarık velet gibi, sürekli bindiğimiz dalı kesmeğe çalışıyoruz?

Bunun bir cevabı olmalı..