Ler/Lar Günü

Yeni yeni kutlamağa başladığımız bir gün var. İsmi de 'Sevgililer Günü'..

Şimdi... önce, şu 'kutlamak' kelimesine azıcık değinmek istiyorum.

'Kutlamak' ne demektir ve bu bağlamda ne ifade ediyor olabilir?..

Tuttuğu takım galip geldiğinde hooligan zürefanın son derece nezihçe sergilediği şekilde, sevgilileri olanlar meydanlara çıkıp coşkun narâlar filan atmıyorlarsa buna kutlama diyebilir miyiz?

Ya da, ne bileyim, sevgilileri olanlar, bulunduğu illerin Özgürlük Meydanlarında resmi geçitler, yürüyüşler yapmıyorlarsa bunu kutlamadan saymak mümkün müdür?

Bence hayır.

Bu bir.

İkincisi de, dikkatli okursanız göreceksiniz ki, burada önemli bir şart var:

'Sevgili Günü' (yani, sevgili tekil) demiyoruz; 'Sevgililer Günü' diyoruz.

Yani, 'sevgili' çoğul; yani, birden fazla sevgili olmak zorunda.

Bu şart burada zimnen aşikar..

Böyle olunca, bu mübarek günü ancak ve ancak birden fazla sevgilisi olanların idrak etmeleri caiz olabilir.

Diğerleri nafile hatta abes ibadet etmiş (pardon, kutlamış) olurlar.

Bu kişiler, ya buradaki nüansın farkında değillerdir, ya da hava atmağa çalışıyorlardır. Bunu yememek lazım.

Sadece bununla da kalmıyor tabii ki..

Tek sevgilisi olup da 'SevgiliLER Günü' kutlamağa kalkanların o tek sevgili ile aralarının açılması ihtimali de var...

Şunu demek istiyorum: Düşünün bir kere, sizin sevgililerinizden birinin --sanki sizden başka bir ya da birçok sevgilisi varmış gibi-- 'SevgiliLER Günü' kutlamağa yeltendiğini..

Alenen yalancı olduğu ortada demektir bu. Bunu bile bile bu kişiyi sevgilileriniz arasında tutmağa devam eder misiniz?

Tabii ki, hayır.

Hemen oracıkta kapıyı gösterirsiniz.

Sizin çok olsa bir sevgiliniz eksilir; ama asıl kaybeden o olur...

Görüldüğü üzere, şayet bir tek sevgiliniz varsa, 'SevgiliLER Günü' kutlamağa yeltenmeyin.

Sonra eyvah kâr etmez.

Benden söylemesi.

Fakat, bununla da kalmıyor. 'Sevgililer Günü' başka açılardan da sorunlu bir seçim...

Yok yok; benim takıldığım mesele bu topraklarda nihayet ve çok şükür eriştiğimiz çağdaşlık sayesinde 'dört karı' gibi ilkelliklere müthiş gıcık olurken, kişinin dört ya da daha çok sayıda sevgilisi olabileceğini ima eden bir şeye niçin kimsenin itiraz etmediği değil.

Çünkü, bunun cevabı çok kolay.

Orada sadece erkeklere tanınmış bir imtiyaz sözkonusu olduğundan, 'dört karı' meselesinde ciddi bir eşitsizlik durumu var.. Halbuki, 'çok sayıda sevgili' ruhsatı verdiğinizde, çirkin bir cinsiyet ayrımına zemin hazırlamış olmuyorsunuz.

Hem erkekler hem de kadınlar için geçerli oluyor ve bu da eşitlik demektir.

Burada sorun yok.

Fakat şurada sorun var: Niçin 'Sevgililer Günü' de 'Sevgililer Günleri' değil?

Madem bir kişinin birden fazla sevgilisi olabileceği öngörülmiş, o zaman bunu getirip getirip bir tek güne sıkıştırmak ne derece makul?

Bence hiç de makul değil.

Bu durumda bir kişiyi düşünün --ya da onun yerine kendinizi koyun, bir an için--, çok zor durumda kalırsınız. İki ayağınız bir papuca girer.. öylece kasılıp kalırsınız..

Helâk olmak, ve sevgililerinizden bir ya da birçoğu ile papaz olmak işten bile değil.

Dolayısı ile, durumun yeniden gözden geçirilmesi ve bunun en azından bir haftaya çıkarılması gerekiyor bence. Yani, 'Sevgililer Haftası'..

Bu, bence, bugün için en akılcı çözümdür. İlerde bunu 'Sevgililer Ayı' ya da 'Sevgililer Mevsimi' vs yapmak gerektiğinde ayrıca konuşuruz.

Öte yandan, sosyal değişime ayak uyduramayan tek şey de bu değil; hazır elimiz değmişken, başka bir iki konuya da yapıcı çözümler teklif etmek isterim.

Önümüzdeki aylarda eda edeceğimiz 'Anneler Günü', 'Babalar Günü' hakkında da düşünmemiz gerekiyor.

Bunların da bir tek güne sığdırılması artık anlamlı değil. Zaman değişti, teknloji sayesinde imkanlarımız ve dolayısı ile çeşitliliklerimiz arttı.

Üstelik, bireyselciliğin artık günümüzün olmazsa olmazlarından olduğunu bile bile bu tür toptancılıklara izin veremeyiz.

Mesela, 'Anneler Günü' yerine, 'Biyolojik Anne Günü', 'Taşıyıcı Anne Günü', 'Hukuki Anne Günü', 'Uvey Anne Günü' vb özelleşmesi, bireyselleşmesi gerekiyor.

Aynı şekilde, 'Babalar Günü' de yeniden düzenlenmeli bence. Aklıma gelen teklifler şunlar olabilir:

'DNA testli kesin Baba Günü', 'Öyle sanan Baba Günü', 'Farkında olmayan Baba Günü', 'Hukuki Baba Günü', 'Üvey Baba Günü' filan..

Görüldüğü üzere, eskiden olduğu şekilde 'Anneler Günü', 'Babalar Günü' gibi toptancı çözümler bir çok sebepten ötürü hiç bir şekilde anlamlı değil artık ; her bir kategriye ayrı bir gün tahsis etmek zorunlu bence..

Neyse. Bugünlük bu kadarla yetinelim, bunu hallettiklen sonra, ilerde daha farklı ve son derece önemli başka konulara hep beraber değiniriz.