Siz ne biçim bencilsiniz?

'Benden sonra kıyamet' diyenlerden mi, 'kıyametten sonra da ben' diyenlerden misiniz?.. Kâinatın geri kalan kısmının ekseninin kendiniz olduğunu mu düşünürsünüz, yoksa 'o zaten öyle' midir? Sevdiğiniz, beğendiğiniz, takdir ettiğiniz, ilgilendiğiniz kişiyi, sırf siz seviyor, beğeniyor, takdir ediyor, veya ilgileniyorsunuz diye hayatın geri kalan kısmından izole eden türden bir bencil misiniz yoksa? Siz 'seni seviyorum'| 'seni beğeniyorum' | 'seni takdir ediyorum' | 'sana ilgi duyuyorum' deyince derhal mülkiyet mi tesis edersiniz? Kendinizin bağımsızlığı baki de, siz 'seni seviyorum' | 'seni beğeniyorum' | 'seni takdir ediyorum' | 'sana ilgi duyuyorum' dediniz deyu sevdikleriniz sizin mülkiyetinize mi geçerler hemen.. Aynı anda kaç kişiye birden 'seni seviyorum'| 'seni beğeniyorum' | 'seni takdir ediyorum' | 'sana ilgi duyuyorum' dersiniz? Yoksa, hepsinin yeri ayrı mıdır? Sizin sevip mülkiyetinize uğrattıklarınızdan bir ya da birçoğu size 'ben de seni seviyorum' | 'ben de seni beğeniyorum' | 'ben de seni takdir ediyorum' | 'ben de sana ilgi duyuyorum' deyip sizi --sizin yaptığınız üzere-- kendi mülkiyetinize uğratmak istese ne yaparsınız? En iyi ihtimalle, sevdiğiniz, beğendiğiniz, takdir ettiğiniz, ilgilendiğiniz kişiye, onun size 'göstermesi gereken' yakınlığın tarzı, uslubu, şekli, şemali her ne ise siz de ona onu --kesri cinsinden bir şeyler, belki-- bağışlarsınız.. beeelki, değil mi? Onun sizden beklediği başka bir tarz, uslup, şekil, şemail, şey olamaz, olsa da hükmü yoktur, değil mi? Kısacası, bencillikte eşitlik de, adalet de yoktur değil mi? Yoktur da, sonu var mıdır?