Borç alıp şefkat dağıtmak
Aşağıdaki yazı, 'Gururun varsa: Tek taş takma, taktırma' başlığıyla 'Abesle İştigâl'de yayınlanmış. Yeni rastladım. Güzel bir uslûbu var Defne hanımın. Ben, sadece, Türkçe harflere dönüştürdüm ve bir-iki biçem değişikliği yaptım.
Televizyonda anneler günü reklâmları dönmeğe başladı gene. Zaten illet oluyorum caydanlıkların "canım annem" diye şarkı söylemesine; bir de bilmiş oğlan çocuğu var, babasına ayar çeken: Annesine tek taş almadığı tüm o özel anlar için! "Şu kadarcık" bir şey alacakmış, madem babası almamış. Ama parası yokmuş. Borcu olsunmuş. Babasına. Babasının almağı 'ihmal' ettiği tek taşı almak için annesine!! Kurt kocayınca misali, yaşlanıp da kulakları ağır işitir olduğunda erkeğin, bir ömür boyunca beklentileriyle nasıl da hâdim ettiğini hiç düşünmediği hayat arkadaşı hakkında, hem de ikisinin dizi dibinde oturan torunlarına hitaben ve en alaycı, en bıkkın ifadeleri duyamayacagını bilmekten kaynaklanan yeni ve ölçüsü kacmış bir güvenle telaffuz ederken kocası hakkındaki kanaatini; belki de, geri planda bırakıldığı yıllarin öcünü alır 'geleneksel kadın'. Kaç kez şahit oldum. Köy yerinde de ayni, şehirli evinde de. Her seferinde derinden irkildiysem de, neticede anlayabildim, hayat arkadaşları arasına iç karartıcı gölgeler sokan bu hürmet eksikliğinin koşullarını. Zamanın herkese özel düşen kıvrımlarına verdim ve ikisine özel olanı, yabancı olan: Bana göstererek geçmişleriyle ödeşmelerini affedebildim tüm o kadınların. 'Çağdaş kadın' olmanın önceki evresi deyip, geçmiş zamana terk ettim huzurla, uslûplarındaki sâkilliği. Bugünse, hayatın her alanında eşit olmak icin mücadele veren; kurumsal ortamda ya da evde, söz hakkı için başını dik tutan; çalışmasının karşılığını alırken veya oy sandığında fark gözetilmesine tahammül edemeyecek kadar kendinin sahibi, ayakları üzerinde durabilen 'çağdaş kadın'ın; bir reklâm filminde olsun 'hakediş' itibariyla 'tek taş'a indirgenilişine; söz konusu reklâm filminde tarif bulan tüketim düzenine; kimsenin öfkelendiğine şahit olmadığım bu mülk edinme seferberliğine ve iliklerimize kadar işlediğini 'oğlan çocuğu' tiplemesinde bir kez daha gördüğüm 'mal edinme' uğrunda -babaya ayar vermek dahil-- herşeyin mübâh oluşuna... anlam vermekte cok zorlanıyorum. Bu tezattan filiz bulacak bir geleceğin, annesine 'tek taş' almak için babasına borçlanan oğullar [evlatlar] ve artan 'taş' satışları olması ihtimaliyse, midemi bulandırıyor.Ben bu reklâma sadece bir defa rastladım --TV seyretmediğim için. Ve, beni de rahatsız etmişti. Bir sürü açıdan hem de. Defne hanımın dediklerine ek olarak, çocukların sevimiliğiğini de bu şekilde suistimal etmek bence doğru değil. Ha, bir de, reklâmla doğrudan alâkalı olmasa da, Defne hanımın yazısında bahsettiği, kurt kocadığında nasıl maskara olduğuna dair örnek/ibret, aradabir, benim de gözümün önünden geçmez değil. Yaş farkları hayli fazla olan çiftlerin --daha yaşlı olanının-- bu tür bir duruma düşmek riskini nasıl göze aldığını anlamakta zorlanır ve tahayyül edince de ürperirim..