Tasarim tasmam..

Bu satirlarin yazarinin, asagidaki metni okumanizdan once soyleyecek bir kac kisa tanitim cumlesi var:

Allahin, ezelden ebede, varligina ve birligine inaniyorum. Bu tarifi daha genisletmek mumkun, ama, tarifin tamamini eksiksiz yapmanin mumkun olduguna emin degilim. Bu yuzden, bu kadariyla birakiyorum.

Kisisel olarak, oyuncu, ya da lider/suflor/amigo olmak yerine, oynanani ve seyirciyi seyretmegi tercih ederim.

Bu konuda da bunu yapabilmis olmak isterdim, ama, tartismalara katilmis oldugumdan dolayi seyirci mi, oyuncu mu, yoksa (her ikisine de) gozlemci mi oldugum biraz karisti.

Bu karisikligi bir nebze olsun gidermek icin, bu konuda benim baktigim yeri biraz daha derli toplu tariflemek istedim.

Asagida yazdiklarimin eksikleri olduguna eminim; vakit buldukca duzeltmek arzusundayim.

Hatalari oldugu ise kesin; bunlarin da farkina okuyucularin isaret etmeleriyle varacagimi ve duzeltebilecegimizi umit ediyorum.

[Bu bir taslaktir ve uzun zaman oyle kalacak :-) ]

1) Akilli Tasarim -- Zeki Tasarim

Dogdugu ulkede (ABD) Intelligent Design ismiyle bilinen bu akimin Turkceye Akilli Tasarim olarak tercume edilmis olmasi, bu akimin (evet, simdilik akim demekte israr edecegim) biraz aceleyle alindigini bana dusundurtuyor.

Ingilizce bilenlerin cok iyi bildigi gibi 'akilli'nin Ingilizce karsiligi 'wise'dir. 'Intelligent'in de Turkce karsiligi 'zeki'dir.

Bunu gundeme getirdigim zaman, aldigim cevap intelligent kelimesinin 'Turkce tam karsiligi yok' gibi bir seydir ve ben --baska hic bir sey olmasa bile-- bunu hem benim hem de bu akima onderlik edenlerin kendi zekalarina yakistiramiyorum.

Iki kelimelik seyin tercumesinde bunu gormemeliydik. Bu kadarini yap[a]mamis olmalari bence hic de iyi bir baslangic sayilmaz, iyi dusunulmedigini ihsas ediyor.

Bu yazida, bundan boyle, AT kisaltmasi degil ZT kisaltmasini kullanacagim.

2) ZT hangi ihtiyactan zuhur etti?

Bunu hala merak ediyorum. Bilim dunyasinda (teknolojiden bahsetmiyorum) cok nadir olarak apansiz bir sey kesfedilir ve butun paradigmayi sarsar; genellikle bu tur paradigma degisikliklerine yol acacak gelismeler oldukca uzun zaman boyunca arka planda, bilim adamlarinin kendi aralarinda piser olgunlasir ve sonucta paradigma kaymasina ulasir.

ZT'de ben boyle bir surec goremiyorum. Baska bir deyisle, ZT'nin, eldeki su veya bu meselede cozumsuz kalan herhangi bir metodun daha iyi bir ikamesi oldugu iddiasi yok.

Peki, ZT'nin temel iddiasi nedir? Darwinizmin (ve dolayisi ile Atheizmin) hegemonyasini yikmak.. OK, son derece ulvi emeller bunlar fakat, bu tur emeller sadece emel beyani ile gerceklesmez ki. Elinizde bazi onemli doneler olmali once.

Aslina bakarsaniz, ZT, bana daha cok, bir isyan ve reddiyeler kolleksiyonu gibi gorunuyor... Belli belirli ve elle isaret edilebilecek tek bir sebebi olmayan, kompleks sebeplerin bir araya getirdigi bir isyan.. Bunun boyle olup olmadigini, ya da oyle ise nelerin etkin oldugunu ayrica incelemek gerekiyor.

Neyse.

Darwinizmin, bu senaryoda nicin kotu adam secildigini sormayacagim; kime hangi rolu verdikleri beni ilgilendirmiyor cunku. Ama, Darwinizmin bir hegemonya sahibi olduguna inandirici aciklamalariniz olmasi lazim.

Peki, var mi? Isin dogrusu, ignenin gozunden gececek derecede ince ve tartismali detaylar disinda, ben, bugune kadar, boyle bir temel yanlis tespiti ile pek karsilasmadim..

Tamam, makro-evrim acisindan Darwinizmin yetersiz ve tutarsiz oldugunu bilirim de, mikro-evrim sozkonusu oldugunda oldukca istifadeli olabildigi de ortada. Dolayisi ile, meseleye girerken dahi, bardagin yarisi bos; ya da dolu..

ZT'nin Darwinizmle ilgili problemi Darwinizmin makro-evrim tarafi ile ise, tamam, bununla ugrasmakta bir beis goremiyorum.

Darwinizm once belli turlerin nasil degiserek hayatta kaldiklarini aciklamak amaci uzerine kurulmus bir modeldi; makro-evrim filan gibi eklentiler daha sonralari yapilmistir. Koyunun olmadigi yerde keciye Abdurrahman Celebi denir misali, o devirlerde yeterli sayilirdi; simdi, madem elimizde daha iyi aciklayabilecek bir model var (ZT), Darwinizmden makro kismini cikarir atariz ve sorun cozulur..

Peki, de, elimizde daha aciklayici bir model var mi?

3) ZT'nin takdim ettigi model..

Darwinizm ve makro-evrim ile sorunlar var, var da, ZT'nin onerdigi modelde daha az mi var, ya da modeli var mi sorusu oldukca uzun zaman beni de dusundurttu..

Allaha inanan birisi olarak, yaratilmis olan herseyin --ama, herseyin-- Allahin eseri oldugunu dusunuyorum. Bunun istisnasi susu busu, icinden bir kisminin onceligi sonraligi vs de yok. Hersey Allahin eseri. Allahin bu eserleri nasil yarattigi konusunda ise soyleyecek hic bir seyim yok. Cunku, bunu benim bilmek imkanim mevcut degil; Yaratici ile ben ayni platformda degiliz. O platform da benim icin gaip.

Bunlari sunun icin soyluyorum: Yaradilis ile ilgili olarak ortaya atilan tasarim ya da baska onermeler bana hic de anlamli gelmiyor. Gaibi, ya da Allahin aklini okumaga yeltenmegi --bunu ister inanclilar isterse de inancsizlar yapsin-- inanclilar icin kufre girmek, hepsi icin de abesle istigal etmek olarak goruyorum.

Bu noktada, ZT ile benim aramda (benimle Darwinizm arasinda oldugundan belki de daha cok) bir anlasmazlik cikiyor. Darwinizm sadece mevcut yaratilmislarin seyrettikleri guzergahlar (ki, eger mutlaka inanclar baglaminda bakilmak istenirse, buna turlerin kaderi de denebilir) ile ilgili laflar ederken, ZT daha geriye gidip --benim gozumde-- yaradilisin baslangicina yonelik iddialarda bulunuyor. Ben bunu bir cesit Allaha gorev tarifi yazmak olarak goruyor ve kabul edemiyorum.

Baska bir deyisle, modelin takdiminin kapak sayfasiyla basliyor benim ZT ile farkliliklarim.

Bu serhi dustukten sonra.. ZT'nin tatbikat mekanizmasina da biraz bakmak lazim. Yani, neyin tasarim oldugunu nasil belirliyor?

4) ZT'ye gore tasarim nasil anlasilir?

Kullanilan metod indirgenemez karmasiklik (irreducible complexity) ismiyle geciyor.. Bunu kisaca soyle tarifleyebiliyoruz zannedersem: Incelemeye aldigimiz herhangi bir seyin analizinde artik daha otesini aciklayabilemedigimiz noktadan otesi icin 'indirgenemez karmasiklik'in basladigini soyleyebiliriz.

Inanclar dunyasinda buna hikmet diyoruz; fakat ZT baglaminda devam ettigimiz icin indirgenemez karmasiklik demeye devam edelim --kisaltma olarak da IK kullanalim.

Hemen burada bir serh daha duseyim: Benim hikmet mefhumu ile hic bir sorunum yok. Yukarida da izah etmege calistigim uzere, Allahin aklini okumak gibi bir iddiam bile olmayacagi icin, hikmet benim icin hic de yabanci bir mefhum degil.

Peki, hikmet ile sorun yoksa, IK ile nicin var?

Basit: Hikmet'te ilahiyat atfi vardir ve somut ve sabitlenmis degildir. Halbuki, ZT, cok spesifik seylerde IK bulmak ve bunu (kanit olarak kullanabilmek icin) sabitlemek zorundadir --aksi halde hipotezini anlatmak imkani bulamaz.

Burada su sorun var: Bugun tasarimin varligini ispatlamak icin herhangi bir seyde IK bulduk diyelim.. Tam da biz 'IK bulduk, iste ispatladik' dedigimizin hemen ertesi gunu bizim 'IK'mizin birilerince aciklanamayacaginin hic bir garantisi yok ki.. Dolayisi ile, IK, mesafe almak icin pek de guvenilir bir arac degil.

Baska bir deyisle, bilimsel anlamiyla, IK, olsa olsa, bizim bugunku bilgimizin erisebildigi bize en uzak limitleri temsil eder --ya da, tersinden bakarsak-- cehaletimizin baslayisinin bize en yakin sinirlarini..

Cehaletimizin mevcut sinirlarini kullanarak tasarim vardir demegi anlamli bulmuyorum; cunku --daha once de dedigim uzere-- bu sinirlar sabit degil. Boyle bir degisken uzerine kurulacak olan modelin de omru pek uzun olamaz.

Bu da bizi su sihirli kelimeye, 'bilimsellik'e getirir

5) Bir bilimsel hipotez olarak ZT

Daha once de ifade etmege calistim; bilhassa makro-evrim baglaminda, Darwinizmin ciddi handikaplari var ve bu acigi baska bir seylerin kapatmasi gercekten iyi olur.

Eger, ZT buna talip ise, benim bir sorunum olmamasi gerekir. De.. peki, ZT buna talip mi?

Hem evet, hem de hayir?

Evet, cunku Darwinizmi elestirmek ile basladigina gore, Darwinizmden daha iyi bir model olusturmak iddiasinin olmasi gerekir.

Hayir, cunku..

Birincisi, ben boyle bir iddia varsa bile icinin doldurulmus bir hali ile henuz karsilasmadim (ince ve nuantik tartismalardan oteye).

ZT, bilimsel calismalar yaparak, cok olsa --eldeki ve elde edilebilecek bilgilerle-- tasarim olmalidir diyebilir.

Baska bir sey diyemez, cunku, itiraz edilemez kanitlar bulmak sansimiz pek yok --bence, IK, bu baglamda, itiraz edilemezlik imtiyazina sahip degil cunku.

Tasarim olmalidir hukmu ile devam edip Tasarimci da olmalidir demek mumkun. Mumkun de, kurulan bu modelin herhangi bir yerine itiraz edilebilecegi icin, sonucta Tasarimci olmayabilir de denmek zorunlulugu vardir.

Benim bundan anladigim kadari ile, Tasarimci yok onermesine karsilik ZT ile elde edebildigimiz yegane zenginlestirme Tasarimci olabilir de olmayabilir de olacak..

Ikincisi, bilimsel bir hipotez olmak iddiasinda olan ZT'nin tasarim var dedikten sonra peki faili kim ya da ne? sorusuna bir cevabi yok.

Yani, resmi bir cevabi yok... Her taraftarinin cevabi da farkli, fakat cogunlukla bu cevap Tasarimci esittir Allah cinsinden oluyor. [Onemli ve temelden farkli istisnalari da var]

Bu noktadan itibaren de enteresan bir celiski curcunasi ile karsi karsiya kaliyoruz:

6) ZT'nin inancli kesime katkilari

Bir taraftan, bilimsel bir faaliyetin sonucunda, zorunlu olarak varacagimiz, Tasarimci olabilir de olmayabilir de gibi bir kanaat sayesinde Tasarimci esittir Allah dememiz imkanszilasiyor. Bizim Allah tanimimizda hem var hem yok ya da, daha dogrusu, belki var belki de yok turunden bir celiski sozkonusu bile edilemez.

Ote taraftan, Michael Behe'nin mahkeme huzurunda yemin altinda verdigi ifadede dedigi uzere Tasarimci isini bitirmis gitmis de olabilir turunden varilacak mantiksal ve bilimsel hukumler de ZT'nin de sonucta bir cesit BigBang aciklamasi kadar tutarli (!) bir yere varmasini saglayacak. Bunun da Tasarimci esittir Allah denilebilecek bir tarafi oldugunu sanmiyorum.

7) Sonuc

Benim baktigim yerden, ZT (taraftarlarinin gayr-i resmi beklentilerini dikkate alirsak), oncelikli olarak luzumsuz bir ugrasi veriyor.

Allahin bilimsel olarak ispatlanmasi gayreti bence luzumsuz bir ugrasidir cunku. Ve, bir adim daha oteye giderek, eskiden bilim deneilen seyin kendini inanclara sinatmak zorunlulugu varken, bugun bunun tersini kabul etmek --inanclarin bilimle sinanmasi, kanitlanmasini-- ben kabul edemiyorum. Anlamsiz ve abes buluyorum.

Ikincisi --bence daha az onemli, fakat yine de onemli--, ZT'nin tematik misyonu olan Atheizme galebe calmak gibi bir sonucu pek olamayacak.

Ateizmin, Tanri/Tasarimci yok onermesine karsilik ZT'nin en iyi sartlarda varabilecegi Tanri/Tasarimci olabilir de olmayabilir de onermesi Ateizmi anlamli bir sekilde sarsmaz. Buna karsilik, Deizm ya da Teizmi sarsar ve Agnostisim veya turevlerine katkida bulunur.