Yol-daş
Yol, aşarken üstünden nice sivri uçların
Ezilirmiş altında dermansız papuçların..
İşte.. ben de bu yolda cesedimi taşırım;
Taşlar keser kanatır ve ben pıhtılaşırım..
Âniden gitmek biter; öylece kurur terim;
Uzanır da şafağa, varamadan biterim..
Anlamsız, bitkin, yitik bütün özleyişlerim;
Düştüğüm yerde, hınçla, toprağımı dişlerim..
Hırs geçer.. tevekkülle hakikâtı tadarım:
Varmak yolda kalmakmış, artık cihân kadarım!..
Öyle ki, artık ben de zirveler aşacağım;
Ve, topuklar altında kana bulaşacağım..
Bilirim, yolda benden kalmayacak bir tek iz:
Sonuçta, ben, izler, bu yol, yolcular bir ve tekiz...
Müzmin Anonim