Halk Düşmanı: Darwinizm?

İnternet gazetelerini okuyordum, Haber3 isimli portalde bir haber ilişti gözüme. Okudum. Daha sonra da bahsedilen toplantı ile ilgili detaylar için, bahsi geçen Bilim Araştırma Vakfı (BAV) sitesine gittim. Aradığım bilgileri bulamadım, ama, aşağıdaki makale ile karşılatım. Okudum.

Onu okumadan bir kaç gün önce Asıl tehlikenin farkında mısınız? başlıklı bir yazı da ben yazmıştım. Bu derece benzerliğe şaşırdım.

Yok, yok, birbirimizden kopya çektiğimizi filan söylemiyorum. Sadece çok büyük benzerlikler olduğunu düşünüyorum, o kadar.

Makaleyi ilginç bulduğumdan, üzerinde bazı yorumlar yapayım dedim ama BAV'ın bir forumu yoktu. Ben de bu yorumları burada yapmağa karar verdim..

Darwinizm Tüm Müslümanların Ortak Düşmanıdır

Tüm evrenin ve canlılığın kör tesadüflerin eseri olduğunu iddia eden Darwinizm, günümüzün en tehlikeli ideolojisidir.

Bu tür bir iddianın dayanağının ne olduğunu gerçekten merak ediyorum.

Tamam, 'harami var deyu' korku vermenin anlamlı görüldüğü bir çok yer ve zaman biliyorum. Buna en yakın ve en güçlü etkilere yol açmış örneklerden birisi olarak, 11 Eylül vakasını ve ardında dünya üzerinde yaşatıldığımız 'gelişmeler'den bahsetmek mümkün. Karşı tarafta bir düşman lazım; aksi halde beri tarafta birlik ve beraberlik sağlamak kolay değil –hatta gereksiz bile olabilir...

Darwinizm'in "Tüm evrenin ve canlılığın kör tesadüflerin eseri olduğunu iddia" ettiğini söylemek biraz (biraz?) abartma olmuyor mu?

Benim bildiğim kadarıyla,Darwinizm, canlılarda rastladığımız türlerin çeşitliliğini açıklamağa çalışan bir teoridir –sadece bir teori, yani bir iddia; bir teorem filan bile değil.

Ne "Tüm evrenin" ne de "canlılığın" nasıl peydahlandığı hakkında Darwin tek kelime dahi etmez.

Hal böyleyken, Darwinizmin hem bir ideoloji olduğunu söylemek, hem de Darwinizmin haddine düşmemiş şeyleri (tüm evrenin ve canlılığın kör tesadüflerin eseri olduğunu iddiasını) Darwinizme malederek lafa başlamanın anlamı, gayesi ne olabilir?

Komünizm, faşizm, vahşi kapitalizm, sömürgecilik, ırkçılık, ahlaki dejenerasyon gibi insanlığa felaket getiren tüm zararlı akımların temel dayanak noktasıdır. Darwinizm, günümüzde bilimsel olarak tamamen çürütülmüştür. Sadece ideolojik kaygılarla ve propaganda yöntemleri ile ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Darwinistler, ideolojilerini yaşatmak ve toplumlar üzerindeki etkisini arttırmak amacıyla, 150 yıldır durmaksızın mücadele etmektedirler.

Bu tür argumanlar kullanarak meseleyi anlatmanın bir başka örneğini ben de bu blogda Asıl tehlikenin farkında mısınız? başlıklı yazımda vermiştim. "Komünizm, faşizm, vahşi kapitalizm, sömürgecilik, ırkçılık, ahlaki dejenerasyon gibi insanlığa felaket getiren tüm zararlı akımlar" ile Darwinizmin alakası, olsa olsa, bahsi geçen nahoş akımlara kapılmış insanlarla 'Darwinist'lerin aynı gezegende yaşaması olabilir.

Aman yarabbi.. Tesadüfe bakın ki, hepimiz aynı gezegende yaşıyoruz... Ne korkunç.

Darwinizm’i tanımayan kimseler, evrim teorisinin toplumlarda sosyal ve ahlaki olarak ne büyük felaketlere yol açtığını bilmiyor olabilirler. Bu nedenle, Darwinizm'le yapılan fikri mücadelenin ne kadar hayati bir görev olduğunu göz ardı edebilirler. Oysa Darwinist ideoloji, Allah'ın varlığını ve birliğini, insanların Rabbimiz'e karşı sorumlu olduğu gerçeğini, reddeder, insanlara sözde bir tür hayvan oldukları telkinlerini yaparak büyük yıkımlara zemin hazırlar. Dünyanın dört bir yanında bu yıkımları yaşayan Müslümanlar vardır. Darwinizm’le etkin mücadele milyonlarca masum insanın huzur ve barışa kavuşmasına vesile olacaktır.

Ben bu yazıya ciddi bir eleştiri yazmak için başladım. Ama, ciddiyeti sürdürmek hiç de kolay olmuyor. Neredeyse her paragraf benim dihidrojenmonoksit konusundaki uyarılarımı hatırlatıyor.

Bir zeka testi olarak kullanılmasında hiç bir sakınca görmesem de, ciddi bir amaçla yazıldığını düşünmek için önce o zeka testinden geçersiz not almak gerekiyor...

Neymiş; bir daha okuyalım: "Oysa Darwinist ideoloji, Allah'ın varlığını ve birliğini, insanların Rabbimiz'e karşı sorumlu olduğu gerçeğini, reddeder, insanlara sözde bir tür hayvan oldukları telkinlerini yaparak büyük yıkımlara zemin hazırlar."mış..

Peki, de, nasıl yapıyormuş bu ideoloji bunca melaneti? "Allah'ın varlığını ve birliğini, insanların Rabbimiz'e karşı sorumlu olduğu gerçeğini, reddeder, insanlara sözde bir tür hayvan oldukları telkin ederek"miş..

İyi de, nerede diyormuş bunları, Darwin ya da Darwinistler? O belli değil. Bizim görevimiz zaten böyle sorular sormak değil galiba; sadece dediklerinin doğru olduğunu kabul etsek iyi olur...

Cünkü, bunu diyen otoritenin ismi 'Bilim Araştırma Vakfı'dır ve hem bilim hem de araştırma yaptıkları bu addan da bellidir. Onlar bilmeyecek de başkaları mı bilecek? Tabii ki onlar bilecek ve gerekçelerini açıklamasalar bile her türlü hükümlerine biz de amenna ve sadakna diyeceğiz... Başka türlüsü akıl karı mıdır?

Ülkemizde de materyalist çevreler son günlerde propaganda faaliyetlerine hız vermiştir. Bu çevreler okullarda yaratılış gerçeğinin okutulmaması için imza kampanyası başlatarak, kitlesel bir evrim propagandasına girişmişlerdir. Okullarda Allah’ın adının anılmasını engellemek, Kuran ahlakından uzak bencil, çıkarcı, merhametsiz nesiller yetiştirmek istemektedirler. Ülkemizin aydınlık geleceğini karartmaya çalışmaktadırlar.

Evet. Ey millet! Aman, sizi göreyim, tetikte olun. Bu namussuz Darwinistlerin ne yapacağı belli olmaz.. En son bunların bir kısmı, okul önlerinde muşta, sustalı bıçak, uyuşturucu satarken görüldüydü.. Ötekilerim de camiye giden yollara çalı ektiğini istihbar ettik. Bu Allahsızlara imkan vermeyelim; haydi hep beraber Darwinist avına...

Bu tehlikeli durumun hemen bertaraf edilebilmesi için tüm Müslümanlar Darwinizm’e karşı birlik içinde hemen fikri mücadeleye başlamalıdır .

Evet, fikri mücadeleye başlamak için de tıpkı bunun gibi, fikir vermek yerine korku vermek, korkuyu pekiştirdikten sonra da emir talimat verecek yazılar döşenmek lazım..

1. Darwinizmle İlmi Mücadele Göz Ardı Edilmemelidir

Bazı kimseler halen, "Neden Darwinizm konusu bu kadar önemli?" diyerek kendilerince bu ilmi mücadeleyi küçümsemekte ya da "Zaten Darwin'e artık inanılmıyor, dolayısıyla bu konuda uğraşmaya gerek yok" gibi gerçek dışı mantıklar öne sürerek Müslümanların Darwinizm'le mücadelesini engellemeye çalışmaktadırlar. Bu ve benzeri iddialar, aslında Darwinizm'le fikren mücadele etmekten kaçınmak için öne sürülen mazeretlerdir. Evrim teorisi ile mücadele hemen vakit kaybedilmeksizin destek olunması gereken Müslümanların şerefli bir mücadelesidir.

Bazı kimselerin halen, "Neden Darwinizm konusu bu kadar önemli?" sorusuna cevap vermek yerine, soruyu sadece zikretmekle yetinmek ve soru sorulmamış gibi davranmak, daha da ötesi soruyu soranı namlunun ucuna yerleştirmenin 60-70 sene öncesinin Almanya'sında bir adı vardı.. vardı da bir türlü aklıma gelmiyor.. Hay Allah, bu proganda tekniğini başarıyla uygulayanların adı neydi acaba?

2. Evrimciler Topyekun Tüm İmkanlarını İdeolojiyi Yaymak İçin Seferber Etmişlerdir

Evrimcilerin propagandası, bugün ülkemizde dört bir koldan kesintisizce devam etmektedir. Evrim teorisinin bilimle alakası olmayan mahkeme salonlarına taşınması, okullarda ısrarla okutulmaya devam edilmesi, önde gelen evrimcilerin ideolojik amaçla kitaplar çıkarmaları, yerli ve yabancı bir kısım TV kanallarında belgesellerle evrim telkini yapılması, tarih, ekonomi, sosyoloji ve daha pek çok bilim dalı içine evrimle ilgili terimlerin sokulması kullanılan propaganda yöntemlerinin başında gelmektedir. Bu geniş çaplı faaliyetin karşısında dimdik ayakta durmak için tüm Müslümanların elbirlik hareket etmeleri gerekir.

Hmmm.. Evrimci diye bir kelime daha çıktı ortaya. Bu da, galiba, Darwinistlerin yardakçılarından olsa gerektir. Olmasa da farketmez, görüldüğü üzere, onlar da –hem de dört koldan– huzur ve güvenimizin temellerine dinamit yerleştiriyorlar.

Bu mel'unların neler yaptığını ben ayrıca tek tek sayamayacağım. Merak edenler bir üstteki paragrafı tekrar okuyabilirler.. Okuyunca kanınız donmuyorsa, o me'lunların tiz başlarının urulmasına hükmetmiyorsanız, sizin iman ve itikadınızı sorgulamak hakkını kendimde görürüm –peşin peşin soyluyorum, daha sonra uyarmadı demeyin...

3. Evrim Teorisi 21. Yüzyıl Bilimi Tarafından Çürütülmüş Köhne Bir Fikirdir

Evrim teorisinin bilimsel delillere dayandığını zanneden kimseler, Darwinizmle mücadele ettiklerinde bilime karşı mücadele edeceklerini sanıyor olabilirler. Hatta bilimin evrimi ispatladığını sandıkları için, kendilerinin de bu telkinlerin etkisinde kalıp, dünya görüşlerinin değişeceğinden korkuyor olabilirler. Oysa bunlar tamamen yersiz korkulardır. Çünkü, evrim bilim dışı bir teoridir. Son elli yıldır bilimin tüm alanlarında elde edilen her yeni bulgu, evrim teorisinin yalan olduğunu Yaratılış'ın ise apaçık bir gerçek olduğunu ispatlamaktadır. Bilimin gösterdiği gerçek, Allah'ın tüm evreni yoktan yarattığı, evrim teorisinin ise bilimsel hiçbir değerinin olmadığıdır.

Eh, fena mı olmuş işte? Bilim kapsamında birisi bir teori atmış ortaya başka birileri de bunu çürütülmüş... Yaşasın bilim. Peki, nesini ne zaman çürütmüş?

Pardon, böyle soruları sormamam gerekiyordu, değil mi?

Soru sormak münafıklıktır.

Soru sormak münafıklıktır.

Soru sormak münafıklıktır.

4. Evrim Teorisine Karşı Fikri Mücadelede Orta Bir Yol Benimsenemez

Darwinizm'in bilim karşısındaki yenilgisinden habersiz olanların içine düştükleri hatalardan biri de, kendilerince Darwinizmle İslam'ı bağdaştırmaya çalışmaktır. Karşı koymanın mümkün olmadığını düşündükleri için, kendilerince "orta bir yol" oluşturmaya çalışmakta, bu şekilde tehlikeyi bertaraf edebileceklerini düşünmektedirler. Bu son derece yanlış ve hatalı bir tutumdur. Evrim bilim tarafından geçersizliği ispatlanmış bir teoridir. Ayrıca, iddia edildiği gibi, Kuran'da evrime işaret eden tek bir açıklama dahi bulunmamakta, tüm evrenin ve canlılığın Rabbimiz'in "Ol" emriyle yoktan bir anda yaratıldığı bildirilmektedir. Dolayısıyla, Darwinizm'le ilmen mücadele etmekten kaçınmak ya da "İslami evrim" gibi hayali senaryolar öne sürmek yerine, Müslümanların kendilerini bu konuda yetiştirmeleri ve bu büyük fikri mücadeleye destek olmaları gerekir.

Benim pek de haberim olmadıysa da, evrim bilim tarafından geçersizliği ispatlanmış bir teori imiş. Bunu kabul edebilirim, yani bu gerçekle de yaşayabileceğimi sanıyorum. İyi de, bu mel'un evrim teorisinin ne olduğunu, niçin bu kadar melanete yol açtığını filan bir anlatsalar ne olurdu?

Ben de onlar kadar okur, kendi kararımı verebilirdim. Bana, böyle Prezidyum kararı ile topyekün bir imha seferine çıkmadan önce bunları bir anlatsalar nasıl olur?

Pardon, böyle soruları sormamam gerekiyordu, değil mi?

5. Evrim Teorisine Karşı Yürütülen Fikri Mücadele Henüz Tamamlanmamıştır

Evrim teorisi son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla kriz içine girmiştir. Ancak bu evrimcilerin faaliyetlerini durdurdukları anlamına gelmemektedir. Bu teori bilimsel olarak yenilgiye uğramış olsa da fikri anlamda varlığını propaganda yöntemleriyle devam ettirmektedir. Bu yüzden Müslümanların "evrim zaten bitti, uğraşmaya gerek yok" diyerek evrimi önemsiz görmeleri vahim bir hata olacaktır. Evet, bugün evrim teorisine karşı ciddi bir fikri mücadele yürütüldüğü için evrimciler köşeye sıkışmış ve çaresiz durumdadırlar. Ancak bu durum evrim teorisinin yıkıcı etkinsinin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmemektedir. Mücadelede gösterilecek küçük bir zafiyette, geri atılan en ufak adımda Darwinizm’in toplumları sarsan, kanı ve şiddeti körükleyen etkisi hemen hissedilecektir. Bu tehdidin top yekûn alt edilmesi için fikri mücadeleye kesintisiz olarak devam edilmelidir.

Ne?

Fikri mücadele henüz tamamlanMAmış mıdır?

İyi de, fikri mücadeleyi kazanmadan böyle kestirme fetvalar vermek de ne oluyor o zaman? Köşeye sıkışmış ve çaresiz insanların üzerine mi gitmemiz isteniyor bizden? Bu Allaha reva mıdır?

6. Ders Kitaplarında Yaratılış Sadece Birkaç Paragrafla Anlatılmaktadır

Bugün Darwinistler, ders kitaplarında sadece birkaç paragraftan ibaret olan yaratılış açıklamasına karşı kampanya başlatmışlardır. Onların bu kararlıklarının kat kat daha fazlası Müslümanlar tarafından gösterilmeli ve geleceğimiz olan gençlerimize her fırsatta doğanın her yanına hâkim olan üstün Yaratıcı'nın, yani Allah'ın varlığının anlatılması sağlanmalıdır. Okullarımız Materyalizm ve ateizmin eğitim mekânı olmamalıdır. Günümüzün biliminin ispatladığı Yaratılış tüm delilleriyle anlatılabilinmelidir. Bunu sağlamak aydın Türk Müslümanının görevidir.

Yaratılış açıklaması eksik yapılıyorsa, onun yeterli ve tam olarak yapılmaıs için gayret göstersek daha iyi olmaz mı? Mesela, şimdi?

Nedir bu, yavrularımızın körpe dimağlarından inatla gizlenen, yaradılış açıklaması?

7. Yaratılış apaçık bilimsel bir gerçektir

Ders kitaplarında Yaratılış gerçeği sadece birkaç satırla yer almaktadır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde ise evrim teorisi bilimsel bir gerçek olarak gösterilmeye çalışılırken Yaratılış Gerçeği dogma olarak tanıtılmaktadır. Gerçekte ise Yaratılış bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçek iken evrim fikri zorla yaşatılmaya çalışılan bir dogmadır. Evrim Teorisi taraftarları, Allah’ın tüm evreni yarattığı gerçeğini, doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir fikir gibi kabul ederek, "dogma" deme cüretini gösterebilmektedirler. Allah’a iman eden Müslümanlar, bu asılsız saldırı karşısında apaçık bir gerçek olan gökleri ve yeri Allah’ın sonsuz kudretiyle yoktan var ettiğini olanca güçleriyle anlatmalıdır.

Hoop.. Yukarıda küçük harflerle yazılmıştı. Şimdi büyük harflerle: Yaratılış Gerçeği. Yani, başka bir özel bir anlamı var demektir.

Bir tarafta Evrim teorisi, öte tarafta da Yaratılış Gerçeği... Evet, son derece adaletsiz, teori ile Gerçek bir rekabete sokulmak isteniyor; bu belli. Belli, de, kim tarafından acaba?

8. Gizli Propaganda Devam Etmektedir

Bazı Medya organlarında "Kayıp halka bulundu", "işte atamız" türünde açık evrim propagandası yanında farklı bir yöntem de sürdürülmektedir. Hayatı bir yaşam mücadelesi gibi gösteren bunun için gerekirse, hırsızlığı, adam öldürmeyi meşru gösteren filmler hep Darwinist bakışın eğitimidir. Evrim teorisinin temel iddiaları her gün TV dizilerinde, kitaplarda, gazete ve dergilerde anlatılmaktadır. Dünyanın bir mücadele ortamı olduğu, güçlü olanın zayıf olanı yok edeceği, insanın sadece kendi bencil çıkarları için yaşaması gerektiği, yardımlaşma, merhamet, fedakârlık gibi üstün ahlak özelliklerinin kaybedenlere ait özellikler olduğu, yazılarda, filmlerde, konuşmalarda anlatılmaktadır. Gizli evrim propagandası alttan alttan uygulanmaya devam etmektedir. Bütün Müslümanlar, İslam’ın ruhuna ve insanların fıtratına aykırı bu propagandaları durdurmak ve İslam ahlakının güzelliklerini anlatmakla sorumludur.

"Kayıp halka bulundu" filan gibi lakırdılar bile tek başına bunun bir teori olduğunu anlatamıyor mu size? Bir teori değil de bir Gerçek olsaydı, kayıp ya da eksiğini arıyor olabilirler miydi?

Öte yandan, katılmamak mümkün değil: Darwinizmden önce her şey güllük gülistanlıktı. Tekrar o güzel günlere dönüşümüzü engelleyen tek şey de Darwinistler ve Darwinizmdir. Hak ile yeksan olunmalıdırlar.

9. Darwinizmle mücadele bilimsel deliller üzerine kurulmalıdır

Darwinizmle yapılacak ilmi mücadelenin son derece kapsamlı; teknolojinin her türlü imkânından tam anlamıyla faydalanılarak, bilimsel gelişmelerin ortaya koyduğu gerçekler toplanarak, açık ve net deliller sunularak yapılması son derece önemlidir. Yeterince bilgi ve delil sunmadan, "Madem insanlar maymundan geldi, niye o zaman hala maymunlar var, onlar niye insana dönüşmüyor" gibi yıllardır alışılagelmiş bazı örnekler verilerek Darwinizm fikren mağlup edilemez. Ya da "eğer siz kendinizi hayvan olarak kabul ediyorsanız biz de sizi hayvan olarak görüyoruz diyerek" evrimcilerin faaliyetleri bertaraf edilemez. Evrim teorisini bilimsel gerçek sanan insanlara, bizzat bilimin ortaya koyduğu sonuçları sunarak, evrimin bilim dışı olduğunu göstermek gerekir. Darwinizm'e karşı yürütülen fikri mücadelenin özü de budur.

Evet, herhangi bir bilimsel tartışmayı ya da mücadeleyi bilimsel deliller üzerine kurmak hem daha iyi hem de daha adil olur.

Fakat, her ne hikmetse, talimatnamenin (pardon makalenin) sonlarına geldik, ama, hala daha bu istikamette bir şeyle karşılaşmış değilim. Ben mi göremiyorum, yoksa gerçekten yok mu?

10. Darwinizmle Fikri Mücadele Ortak Bir Şuuru Gerektirir

Böyle kapsamlı bir ilmi mücadelenin etkili olabilmesi için Müslümanların birlik ve beraberlik ruhu içinde hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır. Allah Kuran'da Müslümanların inkar ahlakına karşı verecekleri fikri mücadelede birlik olmaları gerektiğini bildirmiştir. Bir ayette, Müslümanların birlik içinde hareket etmemeleri durumunda yeryüzünde bozgunculuk çıkacağı şu şekilde haber verilmiştir:

"İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. " (Enfal Suresi, 73)

Böyle zamanlarda bir ayetten istifade etmek gerçekten de istifadelidir. Bunu kabul ediyorum. Ayrıca, Müslümanların birlik ve beraberlik ruhu içinde hareket etmelerinin büyük önem taşımakta olduğu ortada.

Ama, bu şuur böyle korkutmaya dayalı talimatlarla mı sağlacak? Ya, mazallah, hala daha Darwinizmi tehlikeli görmeyen Müslümanlar çıkarsa? Onları afaroz mu edeceğiz?

11. Darwinizmle mücadele Müslümanların ittifak noktasıdır

Dinsizlik dünyanın pek çok bölgesinde yaygınken, terör ve anarşi tüm insanları tehdit ederken, pek çok mazlum ve masum insan, zulüm ve baskı altında ezilirken samimi olarak iman edenlerin yapması gereken tüm imkânları sonuna kadar kullanıp dinsizlikle fikren mücadele etmektir. Müslümanların aralarındaki düşünce farklılıklarını öne sürerek birlik sağlayamamaları, yapılması gereken bu büyük ilmi mücadelede güçlerinin azalmasına neden olacaktır. İçinde bulunulan koşullar, görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp, din ahlakının yayılması için ittifak etmeyi zaruri kılmaktadır.

Evet, merakla bekliyordum; ne zaman 11 Eylül benzeri terminoloji iyice belirginleşecek diye. Sonunda oldu. Terör ve anarşi (ve hemen beraberinde, dinsizlik), zulüm ve baskı gibi anahtar kelimeleri bekliyordum. Eh, onlar da gedi. Artık yola çıkabiliriz..

12. Darwinizmle mücadele terörizmle mücadele demektir

Darwinizm terörizmin besin kaynağıdır. Okullarda evrim teorisi ve dolayısıyla materyalizm propagandası yapmak kapıları terörizme ardına kadar açmak demektir. Darwinizm eğitimi terörizm eğitimi gibidir. Zira terörizm, adam öldürmek, zorbalık, insan doğasına aykırıdır. Bir insanın terörist olabilmesi için, önce karşısındakinin insan olmadığına, çatışmanın doğanın kuralı olduğuna, öldürmenin ve katletmenin dünyanın gelişmesine sebep olacağına, hiçkimseye karşı sorumlu olmadığına inanması, yani Darwinist olması gerekir.

Darwinizmle mücadelemizde bizim de bir Irak'ımız olacak; o artık mukadder. Ama, bakalım tam olarak nedir?

13. Evrimle mücadele eğitimle olur

Evrimle mücadelede en etkin yol bilim ve bilimsel eğitimdir. Evrimcilerin okullarda yaratılışın okutulmasını engellemeye çalışmaları da bu gerçeği doğrulamaktadır. Bu eğitim evrimin iddialarının bilimsel delillerle bir bir çürütüldüğü, yeryüzündeki, Allah’ın sonsuz sanatının delillerinin anlatıldığı akademik bilimsel bir eğitim olmalıdır. Evrim teorisi bilimsel olarak mağlup edilmelidir. Bir daha asla geri dönemeyeceği bir şekilde ortadan kaldırılmalıdır. Müslümanlar ellerindeki tüm imkanları bu eğitime ayırmalıdır. Gazeteler, radyolar, TVler evrim teorisinin bilimsel çöküşü ile birlikte Yaratılış Gerçeği’ni anlatmalıdır. Her Müslüman elinden geldiğince bu kampanyayı desteklemelidir.

Çok yerinde temenniler bunlar.. Ama, evrim teorisini öğrenmeden nasıl olacak; o konuda ben bir ışık göremedim; ya siz?

14. Evrimin karşısına iman hakikatleri ile çıkmak gerekir

Evrim teorisinin sözde delillerinin fikri olarak çürütülmesinin yanı sıra evrimin zihinlerde kalan kırıntılarını da yok etmek için iman hakikatleri anlatılmalıdır. Yaşayan her canlının kusursuz ve kompleks sistemlere sahip olduğu, yeryüzünün ve evrenin canlıların yaşaması için özel olarak yaratıldığı ve Allah’ın kainatta yüzlerce hassas dengeyi var ettiği elimizdeki her imkanla insanlara anlatılmalıdır. İman hakikatleri, evrimin batıl telkinlerini hemen yok edecek, insanların şuurlarını açacaktır. İnsanların Allah’ı tanımalarına ve O’nun kusursuz sanatına ve kudretine şahit olmalarına vesile olacaktır.

Evrim teorisinin sözde delillerinin fikri olarak çürütüldü mü, ne zaman oldu bu? Ben bunu nasılkaçırdım. Hay Allah, bir lahza başka bir tarafa bakmayayım, filmin en önemli yerini kaçırırım hep..

Bir iki sorun var: Yaşayan her canlının kusursuz ve kompleks sistemlere sahip olduğunu söylemek kolay da, nesli tükenen ya da sakat doğanları nasıl açıklayacağız? Ya da kompleks olduğunu söyleyerek hangi gerçeği açıklamış oluyoruz, herhangi bir şeyi kompleks diyerek açıklamak mümkün müdür?

Hem, insanların Allahı tanımalarına şu küçücük ve önemsiz Evrim teorisi nasıl mani olabiliyormuş ki?

15. Evrim teorisi sadece Türkiye’nin sorunu değildir

Ayrıca şunun da bilinmesi gerekir ki, evrim sadece Türkiye’deki Müslümanların değil, dünyadaki tüm Müslümanların ortak mücadele vermesi gereken bir konudur. Çünkü evrim bir ülkenin ya da bir bölgenin sorunu değildir. Özellikle Avrupa kentlerinde düzenlenen anketler, Fransa, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede insanların büyük çoğunluğunun evrimi bilimsel bir gerçek sandıklarını göstermiştir. Evrime kanan bu insanlar her geçen gün Allah’a imandan ve güzel ahlaktan uzaklaşmakta, şiddete, teröre, çatışmaya, zulme, haksızlığa ve suça meyletmektedir. Bu gerçek açıkça evrim teorisine karşı tüm Müslümanların toplu olarak etkin ve güçlü bir karşılık vermelerinin aciliyetini göstermektedir.

Doğrudur, bence de; Müslümanların yanısıra başkalarının da sorunları var. Bu sorunların başlarında da, onlara ne yapmaları gerektiğini talimat halinde bildirenler geliyor.

16. Kitlesel, etkin bir faaliyet yapılmalıdır

Sorumluluk sahibi ve vicdanlı her Müslüman kendine "Tüm Müslümanların evrime karşı son sözü söyleyecek kitlesel bir cevabı ya da organize bir faaliyeti var mı?" sorusunu sormalı ve cevabını vicdanıyla vermelidir. Eğer böyle kitlesel ve etkin bir faaliyet olsaydı evrim çoktan tarih olmuştu. Evrim ile mücadele bir derneğin, vakfın, bir gazetenin ya da bir grubun sorumluluğu değil, tüm Müslümanların ortak sorumluluğudur. Çünkü evrim teorisi inkarcı sistemin hassas noktasıdır. Ateizmin ve materyalizmin beynidir. Evrimin yıkılması inkarcı sistemin de yıkılması demektir.

Kitlesel etkin faaliyete eskiden propaganda deniliyordu. Propaganda, yani gerçek olup olmadığına bakılmaksızın, bir şeyleri tekrar ve tekrar anlatmak.. ve bunu da en etkin şekilde insanların korkularına hitap ederek yapmak.. En iyi yöntem de, Ateizmin, materyalizm, terör, anarşi, dinsizlik, zulüm ve baskı gibi anahtar kelimelerin çağrışımlarını kullanmaktır.

17. Müslümanlar, Darwinizme Karşı Mücadele Verenleri Sonuna Kadar Desteklemelidir

Haçlı seferlerine çağrı yapan Papalar da, krallar da aşağı yukarı hep bu tür sözleri kullanıyorlardı. Fakat, bilindiği üzere, hiç bir Haçlı seferinin gerçek amacı din kardeşlerine yardım filan değildi. İlk yaptıkları onlar kılıçtan geçirmek, onları soymak, talan etmekti.

Darwinizm'e karşı yürütülen ilmi mücadelede her Müslüman sorumluluk üstlenmelidir. Tüm Müslüman sivil toplum kuruluşları, organizasyonlar, vakıflar ve dernekler ortak bir şuurla hareket etmeli, "Bu bizim organizasyonumuzun çalışması değil" ya da "Bu bizim vakfımızın eseri değil" diye düşünmeden, Darwinizmle mücadeleye katkıda bulunmalıdır. Mensup olduğu vakfın, derneğin, organizasyonun çalışmaları dışındaki tüm çalışmaları göz ardı etmek, "Bizim camiamızdan değil, o nedenle fikrine de önem vermeyiz" mantığında olmak, Müslümanlara hiç yakışmayan bir yaklaşımdır. Bu koşullar altında çeşitli bahaneler öne sürerek Darwinizmle fikren mücadele etmekten kaçınmak, birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmemek hem dünyada hem de ahirette sorumluluğu olan bir davranış olabilir. Samimi Müslümanların bu hataya düşmekten sakınması son derece önemlidir.

Müslümanlara neyin yakıştığına Müslümanlar –talimat almaksızın– karar verebilirler. Nacizane önerim, mücadele için, önce karşı tarafın iyice tanınmasıdır. Karşı taraf denildiği zaman, Bilim Araştırma Vakfı'nı bundan muaf tutmak için bir sebep de olmasa gerek.

Müslümanların, Allah rızası için tüm imkanlarını seferber ederek dinsizliğe karşı yapacakları fikri mücadele, Allah'ın izniyle, tüm insanlık için en güzel şekilde neticelenecektir. Birlik ve beraberlik içinde, samimiyetle yürütülecek çalışmalar, Rabbimiz'in Kuran-ı Kerim'de vaad ettiği gibi "Hakkın üstün gelip, batılın yok olmasına" vesile olacaktır. Yüce Allah'ın bu vaadi tüm iman edenler için büyük bir şevk ve heyecan kaynağıdır:

Allah rızası için tüm imkanlarını seferber ederek (dinsizliğe karşı yapılacağı söylenen fikri mücadeleye), Müslümanların maddi ve manevi kaynak aktarmaları ihtimalinin birilerini heyecanlandırmasını anlayışla karşılamak gerek. Bu durumun Müslümanları daha bir dikkatli olmağa sevketmesi beklenir.

"Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size." (Enbiya Suresi, 18)

Hep derim ya, aradabir bir ayet patlatmak çok faydalı olur. Ve, bu konuda başarılı olduklarını kabul etmek gerekir.

Bu yazımda, eksik anlatımlar var. Dikkati ve dikkate getirişi için, Suat Öztürk beye müteşekkirim. Bu yazışmaların detayı için yorumlar bölümüne bakılabilir.

Bu eksik noktaları özetle şöyle gidermeğe çalışayım:

Şu anda, neredeyse her biri bir kamp haline gelmiş olan bu her iki (evrim ve yaradılış) görüşle de benim temelden hiç bir sorunum yok. Esasen neden birbirlerine bu derece uzak olduklarını düşündüklerini de anlayabilmiş değilim.

Benim baktığım yerden, evrim ile yaradılış fikirlerinin birbiri ile çelişmesi sözkonusu değil. Dolayısı ile, bu iki fikrin birbirine rakipmiş gibi konumlandırılması bana yabancı.

Evrim teorisi, yaradılışla ilgili bir iddiaya sahip değil; zaman içinde yaratılmışların türlerinin kendi içlerinde ve birbirleri ile olan ilşkilerinde, nasıl çeşitlendiğini , değişikliklere uğrayabilmiş olduğunu açıklamakta istifade edilen bir teori sadece.

Türlerinin nasıl çeşitlendiği ya da değişikliklere uğramış olduğuyla ilgileniyor diye, evrim teorisinin Yaratıcı'nın herhangi bir vasfına eklemeler ya da çıkarmalar yapması hem mümkün değil hem de anlamlı olmaz. Hal böyle olunca, birinden birini körükörüne sahiplenip bir diğerini de iblisleştirmek, bütün kötülüklerin kaynağı olarak göstermek --neresinden bakarsak bakalım-- olumlu bir gelişmeye hizmet etmekten uzaktır.

Kamplara ayrılmış olmalarını da, diyalogdan bu kadar uzak olmalarını da tasvip etmiyorum.

Öte yandan, bu yazı BAV'a hasredilmiş bir yazı da değil. İşin doğrusu, bu derece militan bir duruş sergiledikleri sürece, BAV hakkında benim söyleyebileceklerimi iki kelime ile özetleyebilirim: Tamamen yanlış. Tarz, uslup ve içerik olarak yanlış. Kamplaşmak için özel gayret sarfettikleri intibaı çok kuvvetli. Böyle bir duruşu daha detaylı eleştirmeğe gerek görmüyorum. Not: Benim yazdığım metnin orjinalinde 'bildiri' kelimesini kullanmıştım. Bunu 'makale' ile ikame ettim. Ayrıca, bazı yazım hatalarımı da düzelttim.