Reklâm açmazı..

Geçenlerde bir Internet forumun şöyle bir sohbetle kaşılaştım, --İngilizceydi-- bir kısmını mealen tercüme etmek isterim. Fakat, önce çerçeveyi çizeyim biraz. Bahsettiğim bu forum teknik taifenin hayli yoğun takip ettiği, yazıp çizdiği, bugün, günlük (rahatça) 500,000'den fazla müdavimi olan bir yer.. Müdavim profili oldukça zengin olmakla beraber, kısaca şöyle özetleyebiliriz. 'Açık kaynak kodu' taraftarları, bilişim sektörü üyeleri, bilişimle ilgili herkes, tütlü çeşitli profosyoneller, amatörler, akademisyenler vs.. Internet ölçülerinde hayli de eski sayılır ama giderek pörsüyenlerden değil; hala daha momentum devam ediyor. Her forumda olduğu üzere, burada da hakaretler filan olabiliyor ama, yazılanlara okuanların puan verebilmesi sayesinde hakaretler çok kolay bir şekilde elenebiliyor. Geriye, genelde faydalı içerik kalıyor --bir de en beklenmedik yerlerde (nadir de olsa) bomba gibi espriler... Neyse. Forum sahipleri, bu bedava forumu ayakta tutmak için reklâm alıyorlar, fakat reklâm görmek istemeyenler için de abonelik seçenekleri sunuyorlar. Yani, her ay belli bir bedel öderseniz, reklâm görmeksizin, şu kadar bin sayfaya erişebilirsiniz diyorlar. Fakat, belki bilenleriniz vardır, Internet gezginlerinde reklâm görmemek için tek çözüm de bu değil; isteyenler 'JunkBuster' ya da 'AdBlock' isimli (ya da benzeri) yazılımları kurarak reklâm görüntülenmesini engelleyebiliyorlar (benim de yaptığım budur). Fakat, büyük resme bakınca, kullanıcı tarafında reklâmların görüntülerin enegellenmesinin de sorunlu olabildiği haller var --ahlâki açıdan. Benim bahsettiğim tartışma hem o bağlamda bir tartışmayı sergiliyor, hem de bir iki espri içeriyor.. Sohbet aşağı yukarı şöyle: -- Abnonelik sistemine ihtiyacım filan yok benim. JunkBuster kullanıyorum. -- İyi de, hepimiz reklâm görüntülenmesini engelleyen şeyler kullanırsak, reklâm verenler bu siteye artık reklâm vermez olurlar; o zaman da ya hepimiz bedel ödemek zorunda kalırız, ya da bu site kapanır gider.. -- Peki, peki.. Madem öyle, ben de iki satırlık bir şey yazarım ve arka planda o reklâm linklerini tıklar ve böylece bu siteye reklâm verenler de tatmin olurlar. -- Fakat, o kadar basit değil. Reklâm verenler, verdikleri reklâmların hiçbir işe yaramadığını anladıklarında, reklâm vermekten vazgeçerler. Asıl yapılması gereken, reklâm linklerini tıklayan bir şey yazmak değil, aradabir rastgele bir şeylerin siparişini veren bir şey yazmak. -- Evet, bu gerçekten iliginç olurdu.. Ne satınaldığını bilmeksizin kapıya dayanan bir sürü ıvır zıvır.. Ne güzel. hergün bir başka sürpriz.. Di mi? Bu esnada birisi lafa karışır: -- He ya. Kapıya on yıllık ihtiyacı karşılayacak kadar V:i:a:g:r:a [*] gelirse hiç şaşırma. Gerçi, buradakiler için bu topu topu 10 adet demektir ya, ayrı mesele.. [*: Bunu, Google vb arama motorlarından, lüzümsuz ve alakasız sebeplerle buraya milletin doluşmasını istemediğim için böyle yazdım.] -- Anlamadım. 'Buradakilerin ihtiyacı yok' mu demek istiyorsun; yoksa '10 yılda 10 defa fırsat çıkmaz' anlamına mı geliyor bu? :) Neyse.. Konuya dönülür.. Üye numarasından, daha eski olduğu anlaşılan birisi şöyle bir açılım önerir: -- Aradabir rastgele bir şeylerin siparişini veren bir şey yazmakla uğraşmağa hiç değmez. Çok daha kolayı var. Evlenirsin olur biter. Bu noktada film kopar. Uzunca bir süre millet kendini toprlayamaz. Tekrar mevzuya dönülür. -- Benim reklâmlarla bir sorunum yok aslında. İşime yarayan şeyleri burada görmek bence faydalı. Ama, bazı reklâmlarda ahlâki bulmadığım şeyler oluyor. Mesela, bir ürün siparişi ile birlikte bir de hediye çeki verenler.. Bu alenen zimmetine para geçirmeği teşvik etmektir. Çünkü, şirketin kaynaklarıyla bir şey alıyorsun, ve kişisel çıkar elde ediyorsun... -- Yaw. O kadar da kötü değil. Dürüst olacaksan, o hediye çekini departman bütçesine eklet; ya da herkesi yemeğe götür. Başkası başka bir şeye dikkat çeker.. -- Reklâm niçin alıyorlar? Buraya erişim kapasitesini yüksek tutmak için; öyle değil mi? Ama, onca reklâmdaki imge şu bu da bir hayli bant genişliği yemiyor mu? Acaba, gerçekten ne kadar net faydası oluyor? Bir başkası da daha başka bir şeyi gündeme getirir.. -- Yahu, bu abonelik de nesi? Neyi kime pazarlıyorlar? Buradaki bu cemaat olmasa, bu web adresi de, bunca ekipman da beş para etmez ki.. -- Hayır yani.. Benim ilgilendiğim şeylerin reklâmını gösterseler bir şey demeyeceğim; ama, bana ne kafein tabletlerinden?! Bu tartışma böyle sürüp gidiyor.. Toplam yorum sayısı --saymadım ama-- binden fazlaydı. Okuduğumda güldüğüm yerler oldu, ama düşündürücü tarafları da vardı. Internet --daha doğrusu, xDSL-- çıkalı beri, gazeteye para verdiğimi hatırlamıyorum. Dergi de pek seyrek alır oldum. Aynı şekilde, yılda aldığım CD/DVD sayısı bir düzineyi geçmez herhalde. Abone olduğum site filan çok da, bunların içinden bedel ödeyerek abone olduklarının sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Televizyon da seyretmem. Ben ne denli tipik kullanıcıyım bilmiyorum, ama, eğer gidişat benim gibilerin sayısının artacağı anlamına geliyorsa, bir tür krize gittiğimizi de görür gibi oluyorum. Fiziksel bir şeyler üretmeyen, kolayca kopyalanabilir şeyler üreten her kim varsa, şu anda var gibi görünen saadet zinzirini oluşturuyor. Yani, onlar yazıyorlar ben okuyorum; onlar çalıyor, söylüyor, oynuyor ben dinliyor veya seyrediyorum. Neyi, ne zaman ve ne kadar okuyacağıma, dinleyeceğime, seyredeceğime ben karar veriyorum. İçeriğine de. Beğenmediğim yerleri hızla ileri sarıyorum, içinde reklâm varsa onları da filtreleyip çıkarıyorum. Bu özgürlüğümden de kolay kolay vazgeçecek değilim --daha doğrusu, cesedimi çiğnemeleri gerekiyor. İyi de, bu işlerden ekmek yiyen insanlar ne olacak? Bilim ve sanat ürünleri sadece üretenin hep ve sürekli kişisel zevki veya paylaşmak arzusunu tatmin için olabilir mi? Mümkün müdür bu? Hadi, o mümkün diyelim.. Bildiğimiz anlamda medya ve onun da ayrılmaz parçası olan reklâm sektörü ne olacak? Yoksa, onlar 'olmasa da olur' mudur?