PKK Kült mü Cemaat mi?

'Kült' sayılabilmek için şu üç temel unsur/olgu şarttır:

  1. 'Biz' ve 'onlar' terimleriyle düşünmek ve 'onlar'dan tamamen yabancılaşmak.
  2. Üye kazanmak ve kazanılmış üyeleri elde tutmak için, açıkça veya inceden inceye fakat her zaman yoğun endoktrinasyon (telkin, talim) teknikleri kullanmak.
  3. Karizmatik bir Kült liderine sahip olmak.
  4. Kültçülükte, Kültün dışındaki her şeyin şer (kötülük) ve tehditkâr olduğu; buna karşılık, kurtuluşun lider ve onun öğretileri sayesinde, ancak ve ancak Kültün içinde mümkün olduğu inancı yerleştirilir.

Telkin teknikleri şunlardır:
  1. Strese ve yorgunluğa maruz bırakma: Üyeler günün herhangi bir saatinde rahatsız edilebilir, onlara yapabileceğinden fazla iş verilir, sürekli meşgul edilirler.
  2. Sosyal ayrışım, tecrit ve baskı: Üyeler toplumdan kopmaya ve soyutlanmaya teşvik edilir ve zorlanır. Sistematik olarak sosyal hayattan koparılan ve soyutlanan üyelerde sosyal uyumsuzluklar görülür.
  3. Suçu hep kendinde arama ve daima kendini aşağılama: Üyeler asla haklı olamazlar; sonunda haklı çıksalar bile, onlardan özür dilenmez; haklı oldukları görmezden gelinir. Bütün yanlışlık ve başarısızlıklar onların samimi olMAması ve Külte yeterince yürekten bağlanMAmışlıkları nedeniyledir. Bu nedenle, başarısızlıklardan kendilerini sorumlu tutmak ve suçlu hissetmek zorundadırlar.
  4. Korku, endişe ve paranoya: Üyelerin sürekli korku ve endişe içinde olmaları ve kımıldayan her yaprağı aleyhlerinde görmeleri, onları bir arada tutmak için kesinlikle gereklidir. Kültün var oluşunu meşru kılmak, üyelerin Kült içinde kalmasının zorunlu olduğunu haklı göstermek ancak bu şekilde kaynaşma ve dayanışma dayatarak mümkündür.
  5. Bilgi kontrolü: Kült üyeleri öyle önüne gelen her şeyi okuyamaz, seyredemez ve dinleyemez. Kendi medya/basın yayınları kuruluşlarının neşrettikleri hariç, izlenen her şey kabahat, suç veya günahtır.
  6. Basamak basamak sadakat ve kendini vakfetme: En iyi üye asla sorgulamadan ve başını kaldırıp da "ben ne yapıyorum?" bile demeden her işe koşturan üyedir.
  7. Olağanüstü haller deneyimleri yaşamak için kendi kendini hipnoz: Kendisini psikolojik olarak iyice hazırlayan üye her türlü kerametvari deneyime açıktır. Duruma uygun gelişen olayların dikkatlice istatistiği tutulur ve tevafuk olarak kayda geçer; denk düşmeyenler ya görülmez ya da lihikmetin öyle olmuştur. Dervişin fikri-zikri meselindeki gibi, rüyalar da halet-i ruhiyeye uygun görülür ve öyle yorumlanır.
Tanıdığınız biri bir Kült üyesi mi?

İşte bunu anlamanıza yardımcı olacak bir kontrol listesi:
  1. Grup, yaşayan bir lidere odaklanmıştır; üyeler ona aşırı bir fanatizmle sorgusuz sualsiz bağlılık sergilerler.
  2. Grubun zihni sürekli yeni üyeler kazanmakla meşguldür.
  3. Sorgulama, kuşku duyma ve memnuniyetsizlik göstermeye kesinlikle izin verilmez; hatta cezalandırılır.
  4. Grup veya lider hakkındaki kuşkuları bastırmak için meditasyon, birlikte ilahi veya zikir, anlaşılmaz sözleri tekrarlama ve bezdirici iş rutinleri gibi zihin uyuşturucu teknikler kullanılır.
  5. Liderlik bazen üyelerin nasıl düşüneceği, davranacağı ve hissedeceğine dair epey detaylı bir biçimde kurallar koyar. Örneğin üyeler nişanlanmak, evlenmek ve iş değiştirmek için liderden izin alırlar. Ne tür kıyafetlerin giyileceğine, nerelerde yaşanacağına, çocukların nasıl terbiye edileceğine hep lider karar verir.
  6. Grup elit sayılmak ister; üyeleri ve lideri için toplumda özel mevki(ler) talep eder. Örneğin, lider beklenen Mesih, Mehdi veya 'avatar'dır; grup ve/veya liderin özel misyonu tüm insanlığı kurtarmaktır.
  7. Grup 'biz' ve 'onlar' ayrışımından beslenir; fakat, bu ayrışım onları büyük toplumla çatışmaya iter.
  8. Grubun lideri, ordu mensupları ve diğer Kültler veya diğer Külterin mensupları tarafından meşru kabul edilmez.
  9. Grup, dışarıya yaptığı propogandada, 'amacın aracı haklı kılmayacağını' savunur. Ancak, uygulamada kendisi buna riayet etmez. Örneğin, 'takiyye', tanımı gereği, riyakârlık olduğu halde, kullanılan en yaygın kamuflaj tekniğidir. (Sözgelimi, bazı Kültler için, Atatürk, kendi içlerindeki mahrem konuşma ve yazışmalarda 'deccal'dır; ancak, bu Kültlere ait resmi (kamuya açık) bir müessese kurulursa, mutlaka bir de 'Atatürk köşesi' açılır ve Ataürk resimleri asılır.) Grup için zararlı olacağı tahmin edilen kişileri gruba yaklaştırmamak veya gruptaki zararlı kişileri gruptan uzaklaştırmak için kullanılan yöntemler başkaları için 'ahlaksızlık' iken, kendileri sözkonusu olduğunda 'tedbir gereği'dir.
  10. Liderlik, üyeleri kontrol altında tutmak için onları sürekli suçlar. Bütün iyilik, güzellik ve başarı, 'lider'in; bütün yanlışlıklar, başarısızlıklar ve suçlar üyelerindir. Arada sırada, gerçekten suçlu olan bir üye, toplum içinde (bazen adı verilmeden, fakat suçu iyice tasvir edilerek) azarlanır ve böylece diğer üyelerin psikolojik olarak etkilenmeleri sağlanır.
  11. Üyelerin gruba bağlılıkları onları aile ve akrabalarından koparır ve gruba katılmadan önceki kişisel amaç ve aktivitelerinden vazgeçtirir.
  12. Üyelerin gruba orantısız zaman ve para ayırmaları beklenir.
  13. Üyelerin sadece grup üyeleriyle sosyal bağ ve ilişki kurmaları beklenir.

Yukarıdaki yazıyı, birey.com isimli sitede 'Bana kültünü söyle' başlıklı sayfadan alıntıladım; fakat, yazıda --bence-- hem cümle düşüklükleri hem de kolay anlaşılmasını engelleyen cümle kuruluşları vardı. Bu yüzden, sözkonusu yazıyı bir hayli değiştirdim. Buna rağmen, buradaki metnin de her türlü telif hakkı orjinal metnin yazarına aittir.

Yazıyı okuduktan sonra epeyi düşündüm..

Evet, PKK'da da kült özellikleri yok değil; ama, 'takiyye' diyebileceğimiz türden kamuflaj tekniklerine başvurduklarını pek görmedim.

Bu yüzden, PKK için, 'kült' diyebileceğimi sanmıyorum.

Cemaat olabilir.

Cemaat olup da kült özelliklerinin tamamını (takiyye dahil) gösteren yapılar hiç de az değil çünkü.